Türkiye’de uzun süredir yürütülen ve rasyonel olmayan ekonomi politikalarına karşı, çok sayıda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin kredi notunu “Yatırım yapılamaz” seviyelere indirmişti.
28 Mayıs seçimlerinin ardından değişen ekonomi yönetimi ile birlikte siyasi iktidarın farklı bir ekonomik modele geçilmesini istemesi, çok sayıda yabancı yatırım fonunun ilgisini yeniden Türkiye’ye yöneltirken, bu fonları yakından ilgilendiren gelişme bu akşam yayınlanacak.
Küresel ölçekli en saygın kredi derecelendirme kuruluşları arasında yer alan Fitch Ratings, Türkiye’ye dair kredi notu kararını açıklayarak, yabancı yatırımcılara yön tayin edecek.
EN BÜYÜK ETKİSİ BORSA İSTANBUL’DA OLACAK
Ekonomi piyasaları, son aylarca atılan adımların ardından Fitch Ratings tarafından verilecek kararın, Türkiye lehine pozitif bir not artırımı olacağını öngörüyor. Alınan bu karar, doğrudan çok sayıda yabancı yatırımcıyı ve özellikle milyarlarca dolarlık fonları Türkiye’ye yönlendirdiği için hayati öneme sahip olacak.
Pozitif bir not artırımı halinde Türkiye’ye yönelmesi beklenen sıcak döviz girişinin milyarlarca doları bulması beklenirken, bu paranın hangi alanlara yöneleceği de farklı bir tartışmanın fitilini ateşledi. Ekonomistlere göre, mevcut şartlar altında Türkiye’ye gelecek sıcak paranın en büyük bölümü, Borsa İstanbul’a gidecek.
Özellikle son aylarda Bank of America (BofA) başta olmak üzere, birçok ABD uluslu kurumun Türkiye pazarında konumlandığı bilinirken, bu kuruluşlara yenisinin eklenmesi ve Türk lirası tahvillerine olan ilginin artış göstermesi bekleniyor.
Fitch tarafından açıklanacak karar sonrası, başta BIST30 ve BIST100 endeksinde yer alan şirketler olmak üzere, borsaya girecek paranın büyük bir volatilite yaratması ve endeks üzerinde itici bir etkiye sahip olması muhtemel gözükmekte. Uzmanlar bu nedenle yatırım tercihlerinin ilk aşamada borsada işlem gören büyük şirketlere olacağını ve bu hisselerin tavan yapacağını düşünüyor.
Gelmesi umut edilen sıcak paranın bir bölümü ise piyasalarda farklı araçlar kullanılarak değerlendirilecek. Bu durumun, özellikle aylardır yatay hareketler sergilemesinin ardından büyük bir ivmelenme yakalayan dolar/TL’yi frenleme görevi görmesi bekleniyor.
Piyasalara yönelik arka kapı müdahalelerini sürdüren ve 31 Mart öncesinde dolar kurunu baskılayabilmek için son 10 günde 8 milyar dolara yakın satış gerçekleştiren TCMB’nin, yeni kaynaklar ile piyasaya yönelik müdahale anlayışında kapsamlı bir değişikliğe gideceği düşünülüyor.
