“`html
Özgür Özel, partisinin karşılaştığı saldırılara yanıt vermek amacıyla gerçekleştirilen 21. Olağanüstü Kurultay’ın sonuçlarını değerlendirirken, Cumhuriyet gazetesinin sorularını yanıtladı.
KURULTAY SONUÇLARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
ÖZEL: Bu kurultayı, CHP’ye kayyum atamayı düşünen ve buna cesaret eden anlayışa karşı düzenledik. Bu cesaret, Bursa’dan kaynaklanıyordu; bir kişi, il başkanımıza iftirada bulundu. Bu durumu protesto eden il başkanımız, durumu yasal mercilere taşıdı. Erdoğan, bu durumu fırsata çevirerek, Türkiye’nin dört bir yanında “şaibeli kurultay” söylemleri yaymaya başladı. Ben, Erdoğan’ın bu söylemine karşılık vermektense, bir parti liderinin başka bir partinin kurultayına müdahale etmesinin siyaseten anlamsız olduğunu düşündüm. Ancak burada bazı kişilerin kötü niyetli bir tuzağa düştüğünü gördüm. İlgili süreçlerdeki tuzakların tümü, partimize kayyum atayıp, CHP’yi içerden çökertme amacı güdüyordu. Bu durumda, en güvendikleri nokta; CHP’nin çoklu gruplara bölünmesiydi. Kurultay sonucunda, genel başkanlık oylaması ve en az 50 yıldır görülmemiş bir parti meclisi listesiyle, partinin birlik ve beraberliğine dair güçlü bir mesaj verdiğimizi düşünüyorum. Bu noktada tüm delegelere ve bu süreci doğru bir şekilde aktaran gazetecilere minnettarım. Ancak, durumu karartmaya çalışan taraftar basın vardı; bu bağlamda özgür basının rolü çok önemliydi.
İMZA KAMPANYASI HAKKINDA NE DİYORSUNUZ?
ÖZEL: Üç günde bir güncel veriler alıyoruz ve son sayı 7 milyon 200 bin imzaya ulaştı. Otoriter liderlerin nasıl iktidara geldiği ve bunun sonuçları hakkında birçok eser mevcut. Şu anda Türkiye’de, otoriter liderlere karşı nasıl bir direniş gösterileceği konusunda bir çalışma devam ediyor. Erdoğan, bizleri itibarsızlaştırarak tasfiye etmeye çalışırken, biz de yaratıcı mücadele yöntemleriyle yanıt vermeye devam ediyoruz. Dayanışma sandığı gibi girişimler, bu bağlamda önemliydi. Cumhurbaşkanımızı önseçimle belirlemek gibi yöntemler de bu mücadelenin bir parçasıydı. Şimdi hedefimiz, imza sayısında seçmen katılımını artırmak; böylece Erdoğan’ın meşruiyetini sorgulatacak bir düzeye ulaşmak.
İMAMOĞLU’NA YAPILAN OPERASYONLAR VE HALKIN TEPKİSİ
ÖZEL: Ekrem İmamoğlu hakkında iki ayrı dosyadan soruşturma yürütülüyor. İki farklı soruşturmanın eşzamanlı olarak başlatılması ve bir gece önce diplomasının iptal edilmesi, bunun bir siyasi operasyon olduğunu açıkça gösteriyor. Amacın İmamoğlu’nu itibarsızlaştırmak olduğunu biliyoruz. Avrupalı dostlarımız, bu tür keyfi uygulamalarla sarsılıyor. Bu bağlamda, İstanbul halkından gelen tepkiler ve destek, oldukça önemli. Bu yıl çok daha güçlü bir yanıt vereceğiz.
SARAY KORKUYOR MU?
ÖZEL: Kesinlikle korkuyorlar. Bir partinin ya da bireyin demokratik olup olmadığını anlamak için seçimlerde kazandıkları değil kaybettikleri anlar önemlidir. Erdoğan, kaybetmekten büyük bir korku duyuyor; zira demokratik bir ortamda ciddi sorumluluk almak zorunda kalacak. Bu nedenle, kaybetme korkusu onları her zaman rahatsız ediyor.
HALK DESTEĞİ VE ÖNEMİ
ÖZEL: Kamuoyunun bu süreçte nasıl bir direniş gösterdiği bizler için büyük bir motivasyon kaynağı. Bu durum Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Herkesin demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yönelik duyduğu hassasiyet, hepimizin ortak hedefler etrafında birleşmesini sağlıyor. Bizim için bu, hem yeni bir başlangıç hem de güçlenme fırsatıdır.
HUKUK DEVLETİ VE DEMOKRASİ DEĞERLERİ NASIL KORUNACAK?
ÖZEL: Tüm muhalefet partileri bir araya gelerek ortak bir dayanışma sağlama çabası içindedir. Bugün, hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi koruyacak adımlar atmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Hukuku savunarak, demokrasiyi yeniden inşa etme sürecinde önemli bir rol oynamalıyız.
SONUÇ OLARAK: Bizler, sandıklarımıza ve hukuka sahip çıkarak, Türkiye’de demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. Bu mücadele yalnızca bizler için değil, tüm vatandaşlar için önemlidir. Eğitimden hukuka her alanda haklarımızı korumalı ve demokrasi ile adaleti yeniden tesis etmeliyiz.
“`
More Stories
Organize suç örgütüne uyuşturucu operasyonu
Hamburger sipariş etti boşandılar
Avukat Baran Kaya gazetemize konuştu: ‘HTS keyfiliğin önünü açabilir’