Papua Yeni Gine Bismarck Takımadaları’nda Antik Genetik Geçmiş Keşfedildi
Yapılan araştırma, Papua Yeni Gine’nin doğusunu ve ana karanın kuzeydoğusundaki Bismarck Takımadaları’nı incelemektedir. Bilim insanları, bu bölgenin eski denizcilik faaliyetlerinde büyük bir rol oynadığını ve dünyanın en uzak adalarının kolonileşmesinde önemli bir kaynak olduğunu vurgulamaktadır. Ancak, bölgenin antik genetik geçmişi hakkında daha önce çok az bilgi bulunmaktaydı.
Çalışmanın lider yazarlarından Kathrin Nägele, tropikal bölgelerde DNA’nın korunmasının zorluğuna işaret ederek bu analizlerin uzun bir zaman aldığını belirtmektedir. Sonuçlar, bölgedeki en eski yerleşimcilerin ve daha sonraki Lapita kültürüne ait yerleşimcilerin genetik olarak birbirleriyle karışmadığını yüzyıllar boyunca göstermektedir.
Lapita halkı yaklaşık 3.300 yıl önce Asya kökenli denizciler olarak Bismarck Takımadaları’na ulaşmıştır. Tarım, hayvan yetiştiriciliği ve detaylı çanak çömleklerle ünlü olan bu halk, bölgeye yeni bir yaşam tarzı getirmiştir. Ancak, bu kültürel değişimin uzun bir süre genetik bir karışıma yol açmadığı şaşırtıcı bir sonuçtur.
Araştırmacılar, 150 ila 500 yıl öncesine ait iki topluluk arasında belirgin genetik farklılıkların olduğunu keşfetmiştir, ancak bu topluluklar sadece birkaç kilometre uzaklıkta yaşamaktadır. Bu iki grup arasında ortak bir ataya ulaşmak için altı kuşak geriye gidilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Nebira ve Eriama köylerinden alınan örneklerde Papuan ve Güneydoğu Asya kökenli ataların karışımı görülmektedir. Ancak, Nebira’daki bireylerde Asya kökeninin baskın olduğu, Eriama’dakilerde ise Papuan kökeninin daha belirgin olduğu tespit edilmiştir. Bu ayrımın, bin 200 ila 500 yıl önceki iklim değişiklikleri — özellikle El Niño kaynaklı kuraklıklar — sonucunda meydana geldiği düşünülmektedir.
Kathrin Nägele, bu dönemde bazı yerleşimlerin terk edilmiş olabileceğini ve grupların farklı ticaret ağlarına yönelerek kültürel olarak ayrıştığını belirtmektedir. Bir grup kıyı bölgeleriyle ilişki kurarken, diğerinin ise yüksek dağlarla ilişkili olduğu düşünülmektedir.