Titanik’in yeni görüntüleri, yürek parçalayan yeni öyküleri ortaya çıkardı

Derin Deniz Koşulları Titanik Enkazını Yok Ediyor

Nisan 1912’de battığında dünya genelinde büyük yankı uyandıran dev gemi Titanik’in enkazı, bugün derin deniz koşullarının etkisiyle yavaş yavaş yok olmaya başlıyor. Pas, deniz tuzu, bakteri ve diğer derin deniz canlıları tarafından oluşturulan aşındırıcı süreç, Titanik’in hayatta kalma şansını azaltıyor.

Bilim insanları, enkaz üzerinde yaptıkları araştırmalarda demir yiyen bakterilerin varlığını tespit etti. Bu bakterilerin yol açtığı hızlı aşınma süreci, enkazın çok daha kısa bir süre içinde kaybolabileceğini gösteriyor. Bu durum, araştırmacıları Titanik’in sırlarını keşfetme konusunda zamanla yarışmaya teşvik ediyor.

Titanik’in Diğer Yüzü: Dijital Yeniden İnşa

Lidar ve fotogrametri tekniklerini kullanan bir ekip, enkazın detaylı bir modelini oluşturmak için 700.000 görüntü topladı. Elde edilen veriler, National Geographic ve Atlantic Productions işbirliğiyle Titanik’in dijital olarak yeniden inşa edilmesini mümkün kıldı.

Bu modeller, geminin batışına ilişkin görgü tanıklarının anlatımlarına yeni kanıtlar sunuyor. Örneğin, buzdağı tarafından parçalandığı düşünülen bir pencere taramalarda keşfedildi. Bu bulgu, buz çarpışması sırasında kabinlere buzun girdiğini doğruluyor.

Titanik’in Kahramanları: Mürettebatın Fedakarlığı

Araştırma ekibinin dikkatini çeken önemli bir detay, gemideki kazanlardan bazılarının hala faal olması ve kıç güvertesindeki bir vananın açık pozisyonda olmasıydı. Bu durum, geminin battığında kazanların hala çalıştığını gösteriyor. 51 yaşındaki Joseph Bell liderliğindeki mühendis ekibinin, fırınları yakarak ışıkları açık tutmaya çalıştığı rapor edildi.

Alt güvertelerde çalışan bu mühendisler, elektrik kesintisini önleyerek filikaların aydınlatılmış bir şekilde güvenle denize indirilmesine yardımcı oldu. Ancak, bu fedakar mürettebatın muhtemelen kazadan kurtulamadığı düşünülüyor.

Titanik: Geçmişten Günümüze Mücadele

Titanik’in enkazı, sadece fiziksel olarak değil, tarihsel olarak da yok olmaya başlıyor. Bu nedenle bilim insanları, bu ikonik enkazın kaybolmadan önce daha fazla sırrını gün yüzüne çıkarmak için yoğun bir şekilde çalışıyorlar.

Related Posts

“Kirli veri” problemi büyüyor: Nedir bu “kirli veri”, nasıl temizlenecek?

“Kirli veri” veya veri kirliliği giderek daha büyük bir probleme dönüşüyor ve artık şirketlerin veri “temizliği” yapması gerekiyor. Peki ama bunu nasıl başarabilecekler?

YouTube’a da yapay zeka geliyor: “Shorts” videoları değişecek

Popüler video paylaşım platformu YouTube, fotoğrafları hareketlendirmeye yarayan yeni özelliklere kavuşuyor.

Winlator 10.1 güncellemesi oyuncuları mest etti

Android cihazlarda Windows oyunlarını çalıştırmayı mümkün kılan popüler emülatör Winlator, 10.1 sürümüyle kullanıcılarına kapsamlı bir deneyim sunmaya başladı. Geliştirici brunodev85’in yeniden aktif hale gelmesiyle yayınlanan yeni güncelleme …

Bilim adamları imkansız denilen zaman kristalini gerçeğe dönüştürdü

Geleneksel kristaller, atomların uzayda düzenli bir yapı oluşturmasıyla bilinir. Nobel ödüllü fizikçi Frank Wilczek’in 2012’de ortaya attığı fikir ise bu düzenin zaman boyutunda da tekrarlanabileceği yönündeydi. Wilczek’in “zaman kristali” konsepti …

Çin sıfır araçlara, Türkiye kuralını uygulayacak

Çin, sıfır kilometre alınan araçların hemen ikinci el piyasasına düşmesini engellemek için Türkiye’nin uyguladığı 6 ay 6 bin kilometre kuralına benzer uygulamaya geçecek.

Mars’ta sıra dışı keşif: Eski nehir izleri…

Bilim insanları, Mars’ın güney yüksek arazilerinde yaklaşık 16 bin km uzunluğunda eski nehir yatakları izine rastladı.